Blog

TEZKİYE

TEZKİYE Eğitim kendi içerisinde terbiye, talim ve tezkiye olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. Bu kavramlardan biri olan tezkiye; temizlenme, arınma, soyutlanma anlamına gelmektedir. Bu dünyada insana emanet edilmiş bir beden ve onun içerisinde tutsak halde bulunan bir ruh bulunmaktadır. Ruhun potansiyeli bakımından kazanabileceği bazı melekeleri ve mevhibeleri bulunmaktadır. Bu melekeleri kazanmanın...

BEREKET DİYARI

BEREKET DİYARI Zaman ve mekânla ilintili olan bereket, varlığın mucizelerinden biridir. Dünyaya gelmekle kesikli bir alana giriş yapan insanın, yeniden sürekliliğe kavuşabilmesi için bereket diyarında yer alması gerekir. Bazı topraklar yer aldığı zeminden dolayı daha bereketlidir. Bu bereketli topraklardan çıkan herhangi bir mahsulün, bir diğer ürünün de tabiatını etkilemesiyle zenginliğin meydana...

GÖNÜL

GÖNÜL İnsanın dünyaya gelişi bir başlangıçtan çok bir kopuştur. İnsan, dünyaya unutma hâliyle gelir. Ne kendini tam olarak tanır ne de geldiği yeri hatırlar. Bu unutmanın en derin izi ise gönülde saklıdır. Gönül, sadece duyguların toplandığı bir alan değil hatırlamanın, arınmanın ve hakikate yönelmenin merkezidir. Gönül, insana verilen en büyük sırdır. Dış...

SES VE NEFES

SES VE NEFES Nefes, insanın iç ile dış arasındaki bağını kurmaktadır. Bu bağın dışa aktarımı ses aracılığıyla gerçekleşmektedir. Beşerî insanlık hikâyesiyle buluşturan nefestir. İnsan, tekâmül yolculuğuna sesle adım atar; ancak bu sürecin öncesinde nefes yer almaktadır. Nefes ve ses arasındaki bu derin ilişki başarıyla kurulduğunda, insan evrilmeye ve hakikate doğru tekâmül...

YOLCULUK

YOLCULUK Yolculuk; bir mekânla başka bir mekân arasında gerçekleşmekte olan hareket ve süreçtir. Zamanın içinde, olmak istenilen makama yönelmektir. Zamansal çizgide yürümek; bir noktadan diğerine gitmek, kendinden çıkıp tekrar kendine dönmektir. Kendini soyutlayıp yine kendinde soyutlanmaktır. Yoldan çıkıp yola girmektir. Yolculuk anı anda yakalayıp mekânda yol kat etmektir. Yolculukta; kaybediş, arayış ve iz...

GÜLİSTAN

GÜLİSTAN Gülistan; gül bahçesidir, bahçeler içinde en nadide, en özel olanı temsil etmektedir. Bakması ve yetiştirmesi zordur fakat en zarif ve en estetik olandır. Hikâyenin en derin kısmı gül bahçesi yetiştirmektir. Güle gelene kadarki merhaleleri aşmak gerekmektedir. Gülistan’da gezebilmek ancak bülbüle nasip olmuş bir şeydir. Gülistan, aranan mekânı ifade eder. Gülistanda bülbül eksik...

RÜZGÂR-II

RÜZGÂR-II Rüzgâr; esen ve temas eden şeydir. Kadim gelenekte rüzgâr genellikle rahmeti, nadiren de felaketi temsil etmektedir. Rüzgârın yoğunluğuna göre ya güç ortaya çıkmakta ya da El-Latif olanın esmasına müteakip rahmet, şefkat ve muhabbet ortaya çıkmaktadır. Burası ise rüzgârın taşıyıcı vasfını vermektedir. O hâlde rüzgâr taşıyıcı, aktaran, köprü ve yoldur. Toprak...

MAYALANMA

MAYALANMA İnsan dünyaya beşer olarak gelmekte ve mayalanarak insan olma vasfını kazanmaktadır. Beşerde insan olmanın kodları beşerde bilkuvve olarak yer almaktadır. İnsan kendine verilenleri keşfettiğinde veya dünyaya gelmekle unuttuğu şeyleri hatırladığında bu kodlar bilfiil hâle gelmekte ve dönüşüm gerçekleşmektedir. Bilfiil, potansiyelin kinetiğe geçmesidir. Bu, tecrübenin yapılabilir hâle gelmesini, erdemli hâllerin insanda...

TOPRAK VE İNSAN-II

TOPRAK VE İNSAN-II Toprak, beşerin ham maddesidir. İnsan kendi öz maddesi ile hemhâl oldukça beşerlikten insanlığa adım atmaktadır. Bir başka ifadeyle toprak, beşere insanlık mayası çalmaktadır. Beşer yalnızca hayvani güdümlerin barındığı bir yapı iken felsefe, din ve inançla hemhâl olup Hak Teâlâ’nın varlığını idrak etmesi ile beşer insanlık vasıflarını kazanmaya başlamaktadır. İnsan...

DOĞUM-II

DOĞUM-II Her meyve ağacının özünde ağaca dönüşme potansiyeli taşıması gibi beşer de içinde insana dönüşme potansiyeli taşımaktadır. Fakat arza savrulmuş her çekirdeğin özünde barındırdığı tohum, meyve ağacına dönüşmediği gibi rahimlere savrulmuş her nutfe de insana dönüşememektedir. Dönüşmek, bir formun başka bir forma geçişi daima dışarıdan bir etki ile mümkün olmaktadır. Tohumdaki tezahür...

BEŞERDEN İNSANA

BEŞERDEN İNSANA Beşer kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup, insanın fiziksel ve biyolojik yönünü vurgulamaktadır. İnsan ise köken olarak Farsça bir kelimedir. Beşerden farkı olarak burada vurgulanan husus; insanın akıl, zekâ, düşünce, duygu, ahlak gibi manevi yönleridir. Bu noktada insanlık sıfatı, beşer yönünü içine alan bir yapıda bulunmaktadır. İnsanın potansiyeline, erdemlerine,...

FISILTI

FISILTI Dünyada bazı şeyleri anlayabilmek için iyi-kötü, doğru-yanlış, yukarı-aşağı, acı-tatlı vb. gibi düalitelerden yararlanılmaktadır. Bir de nefis ve ruh düalitesi vardır. Nefis, kadim öğretilerde aşağıda; ruh ise üstün bir konumdadır. İnsanda bulunan nefis ve ruhun acı ve tatlı fısıltıları insanın bulunduğu hâli belirlemektedir. Ancak ruhun yahut nefsin fısıltısını fark eden insan...

RÜZGÂR VE NEFES

RÜZGÂR VE NEFES Rüzgâr; manayı arayan insanın izini sürmesi gereken ve aynı zamanda insanın tabiatında var olan unsurlardan birisidir. Rüzgâr çoğu zaman rahmeti ve nadiren de felaketi/gazabı temsil etmektedir. Rüzgâr; esen, temas eden şeydir. Rüzgârın yoğunluğu az olduğunda El-Latif esması tecelli etmekte ve rahmet, şefkat, muhabbet ortaya çıkmaktadır. Bu yönüyle rüzgâr;...

HAZIRLIK VE YATIRIM

HAZIRLIK VE YATIRIM Yaratılışıyla birlikte mutlak olandan/Bir’den uzak düşen insan, kesret karmaşasında kaybolmadan geldiği yere dönme eğilimindedir.  İnsanın varoluş kodlarında yer alan bu meylin anne veya bir bilge tarafından doğru bir biçimde yönlendirilmesi sonucunda; dünya hayatını özünde mevcut olan potansiyeli açığa çıkartma noktasında değerlendirir. Bir kaybedişle hikâyesi başlayan insan, kaybede kaybede...

TARİH VE GEÇMİŞ BİLİNCİ

TARİH VE GEÇMİŞ BİLİNCİ İnsan; geçmiş, şimdi ve gelecekten müteşekkildir. Bu dünyaya gelmekle başlayan yolculuğu geldiği yere geri dönmek üzerinedir. Geçmişi ile bağ kurarak gelecek inşa etmekte ve şimdisinde anı idrak edebilmektedir. Şimdi; geçmişin doğumu, geleceği doğurandır. Geçmiş ve gelecek şimdiki zaman içerisindeki birer akıntıdır. Geçmişle bağ kurmak, sonsuzluk ve süreklilik...

FÜTÜVVET-II

FÜTÜVVET-II Müslüman Türklerin ameli hayatını şekillendiren en önemli ahlak modelini Fütüvvet kavramı oluşturmaktadır. İnsan hangi toprağın mayasıyla mayalanırsa o toprağın ahlakıyla ahlaklanmaktadır. Bu toprakların mayası ile mayalanan bu toprağın evlatları, kaynağını nübüvvetten alan fütüvvet ahlakı ile ahlaklanmıştır. Modern çağda her ne kadar fütüvvet ahlakına ait değerler bize unutturulmuş ve öze ait...

DOĞUM VE ÖLÜM

DOĞUM VE ÖLÜM Beşer; bir doğumla bu dünyaya düşmekte, yukarıdan aşağıya doğru indirilmektedir. Yukarıdan aşağıya doğru indirilmek, letafet âleminden kesafet âlemine indiriliş/düşüş manasına gelmektedir. Dirim temelli beşerin dünyaya indirilmesindeki ilk doğuma; topraktan oluşa, anne karnından çıkışa “maddi doğum” denmektedir. Kadim bilgilere bakıldığında bu doğumun anne karnından çıkıştan öncesine, anne rahmindeki sürece...

ÖZE DÖNÜŞ

ÖZE DÖNÜŞ Öze dönmek insanın kendini bulması, unuttuğunu hatırlamasıdır. Kendini bulmak, varlığa ve birliğe ait bir çabadır. Kendini bulmak; insanlığı ve toplumu bulmaktır. İnsanın en büyük mayası, en değerli manasıdır. Hatırlamak ise içe ait olanlar ile ilgilenmek, kâinatı temaşa etmek, soyutlanmak, maya ve hikmetle bezeli sağlam bir zemin üzerine bir kimlik...

TEVHİD-VAHDET

TEVHİD-VAHDET Yaratılış itibariyle insan bu dünyada; kendini tanıyarak başkalarını, başkalarını tanıyarak kendini, kendini ve başkalarını tanıyarak Rabbini tanımaya gayret etmektedir. İnsanın bu gayretindeki ilk adımı, öncelikle durmaktır. Durduğu an, mevcut konumunu fark eden insan, insanlığın ortak mirasına dönerek insanlık hikâyesini serimlemektedir. Âlem seyredilmeye başlandığında üç ana unsurun; toprak, su ve havanın tüm...

İNSANLIK TARİHİNİN DERİNLİKLERİ

İNSANLIK TARİHİNİN DERİNLİKLERİ İnsanlık tarihini “din, bilgelik, felsefe, bilim ve teknik” çizgisinde okumak mümkündür. “Bunlar olmadan önce ne vardı?”, “Kâinat nasıl var oldu?”, “Dünyada neler oldu?”, “İnsanlık yolculuğu nasıl bir seyir izledi?” gibi sorular bu beş temel başlık altında incelendiğinde derin bir tarih okuması yapılabilecektir. Dairesel bir bakış açısı ile konu ele...

error: Content is protected !!