Blog

MADDE VE MANA

MADDE VE MANA İnsan, ömrü boyunca yaşamını bir manaya bağlı kılma arzusuyla yaşamaktadır. Mana ise insan seçmekte ve ancak hak eden gönüllere ilişmekte, sadık kalanlarda sabit kalmaktadır. İnsan aradığı şeyi doğru yerde aramalıdır. Kendi manasını arayan insanın ilk uğrayacağı yer mananın indirildiği gönül/iç/ev olmalıdır. Mana içe, madde dışa aittir. Manadan uzaklaşan...

ACI

ACI İnsanlık hikâyesi acı ile başlamaktadır. Ayrılıktan kaynaklanan bu acı ilk yaratılış ile kendini göstermektedir. Daha sonra dünyadaki yolculuğuna doğum ile başlayan insan, doğmak suretiyle en değerli olanından vazgeçmek zorunda bırakılmıştır. Tek bedende yaşamını sürdürdüğü anneden koparılmıştır. Bu cihetten ayrılık en büyük acıdır. Acı hem ilk hem de son duygudur. Kalubelada...

GAFLET

GAFLET Gaflet; yetiştirilmiş bir gül bahçesini talan eden rüzgâra benzemektedir. Gaflete düşen kişiler yürümekten imtina ettiği gül bahçesinde oradan oraya koşmakta, savrulmaktan geri duramamaktadır. Gözündeki katmanlı yapı, gülleri göremez hâle getirmektedir. Farkına vardıktan sonra kişiye zor, çetrefilli ve toparlanması ekstra masraflı bir bahçe kalmaktadır. İnsan oluşun, beden elbisesiyle beraber dünyaya indirilişin semeresi;...

RUH VE BEDEN

RUH VE BEDEN İnsan, manevi âleminden dünyaya indirilerek bu dünyada hapsolmuştur. Dünyada yaşamak kolay değildir; yaşamak, ciddi ve zahmetli bir iştir çünkü ruh ve beden düalitesi vardır. Ruh sade ve latiftir; beden ise kesif ve çokluk üzerine inşa edilmiştir. Ruh, birlemeyi; beden, kesreti/çokluğu arzulamaktadır. Ruhun arzuları ile bedenin arzuları arasında başlangıçta ayrışma...

SEÇİŞ VE VAZGEÇİŞ

SEÇİŞ VE VAZGEÇİŞ Her seçiş, bir vazgeçişi temsil etmektedir. Bir şeyi seçmek için diğerini feda etmek gerekmektedir.  İnsan ilk olarak anne karnından doğmakla bir seçim yapmış ve oradan ayrılmıştır. Seçiş ve vazgeçiş, dünyaya gelirken anne karnından doğmakla sınırlı kalmamaktadır. İnsanın başına hayatı boyunca pek çok imtihan gelmekte ve bu imtihanlar insanı...

HAZIR OLUŞ

HAZIR OLUŞ İnsan muammayı ebedi içinde bir muamma olarak dünya hayatındaki yolculuğunu sürdürmektedir. Bu yolculuk ise başından sonuna kadar zor ve çetrefillidir. İnsan unuttuğunu tekrar hatırlamak pahasına yeryüzüne indirilmiştir. İnsanın yaratılışında bulunan kodlar ve evvelden tanış olduğu hakikatin dünya hayatına yansımaları ile bu dünyanın kendisi için bir gurbet olduğunu hatırlayabilmektedir. Bu...

İYİLİK

İYİLİK İnsan bu dünyada her şeyle yetinebilecek şekilde yaratılmıştır. İnsanın ilim, ibadet ve iyilik dışında her şeyle yetinmesi gerekmektedir İnsan bu konularda kendisini sürekli geliştirmekle sorumludur. İyilikten yana tavır takınılmalıdır. Her gün küçük, basit ama o güne kadar yapmadığımız bir iyilik yaparak iyiliğin sürekliliği sağlanmalıdır. Çünkü iyilikte süreklilik sağlanamadığında içe kötülük...

BEN’DEN BİZ’E: YOLCULUK

  BEN’DEN BİZ’E: YOLCULUK Bu yolculukta seyr-u sülûk içerisinde bir iz sürülmektedir. Sürülen iz; insanı kemâle erdirecek olan izdir, peygamber yolunun yolcusu olan bilgelerin/ariflerin izidir. Yolun nihayetinde karşımıza derin bir okyanus çıkmakta ve mana kapısı aralanmaktadır. Kapıdan girebilmek ilk etapta duyarlı bir kalbi, sonraki etapta ise derinlik ve temizliği gerektirmektedir.  Bu yol, duyarlı...

DÜALİTE

DÜALİTE Düalite insanın başına gelmiş hem en bedbaht hem de en mükemmel şeydir. Zıtlıklar (dikotomi, düalite), varlığın insan zihnindeki parçalarından ibarettir. Zıt gibi görünen şeyler birbirini tamamlarlar. Ehl-i hikmet bilir ki mutlak zıtlık diye bir şey yoktur. İnsan eşyayı kavrayabilmek için zıtlık gibi bir şeye düşer. Çünkü insan zihni parçacıdır. Bilinenden bilinmeyene...

DUR(UL)MAK

DUR(UL)MAK Modern dönem, sürekli haz ve hız içerisinde çırpınan insanlar yaratmayı hedeflemektedir. Hareket ve hız, kişinin hiçbir kavramı anlamlandıramamasına sebep olmaktadır. İnsan, hız içerisindeyken düşünme fırsatı bulamamaktadır. Suları bulandırmak suretiyle, gerçeği ve arka planda dönen oyunları saklamayı amaçlayan sistemin karşısında durabilmek için hareketin yerine sükûnet, eylemin yerine düşünce, sözün yerine öz,...

RÜZGÂR

RÜZGÂR Hak Teala’nın yeryüzünde üç tane tecellisi bulunmaktadır: Toprak, su ve rüzgâr. Toprak, varlığı/canlılığı mayalayandır. Su, varlığı/canlılığı birleştirendir. Rüzgâr ise varlığı/canlılığı dengeleyendir. Rüzgâr, toprak ile suyu buluşturarak köprü vazifesi görmektedir. Varlığı dengeleyen, sıfırlayandır. Varlığı birliğe getiren su, varlığı birliğe getireni sevk edici olan rüzgârdır. Toprak ise varlığı mayalayan, dönüştürendir. Rüzgâr; toprağa...

FÜTÜVVET AHLAKI

FÜTÜVVET AHLAKI İnsanın yeryüzüne inişiyle yolculuğu başlamaktadır. Bu yolculuğun bir amacı vardır ve o amaca ulaşmak ahlaki yükselişle mümkündür. Ahlak; teorik (nazari) ve pratik (ameli) ahlak olarak iki boyutlu incelenmektedir: Fütüvvet, Müslüman Türklerin ameli hayatını şekillendiren ahlak modelini ifade etmektedir. Fütüvvet; genellikle başkasını kendine tercih etmek, engin bir mürüvvete sahip olmak demektir....

NASİP VE KADER

NASİP VE KADER Nasip denildiğinde akla kader gelmektedir. Kader, Hak Teâlâ’nın varlık üzerinden biçmiş olduğu kodlardır. Kaderi suistimal etmemeye dikkat etmek gerekmektedir. Kader suistimal edildiğinde, suistimal edilen şey kişinin kaderi olmaktadır. İnsanın neye nasip dediği ehemmiyetlidir. Adım atılmadığı ve gayret gösterilmediği halde nasip diyerek geçmek büyük bir imtihanın ve imkânın ıskalanması...

SEYR-İ HÜZÜN

SEYR-İ HÜZÜN İnsanın ruhu bu dünyayı istememektedir. İnsanın manası aşkındır ve bu dünyadan öte bir yerdedir. İnsan bu noktaya yaklaştığında dünya hayatı artık ona çekici gelmemekte ve derin bir hüzün yaşamaktadır. İnsan mahsun doğmuştur fakat bunu unutabilmektedir. İnsanın bu dünyadaki gürültünün, patırtının, eğlencenin ve kalabalıkların içerisine dalması bir müddet bu durumun...

İNSAN VE BEŞER

İNSAN VE BEŞER İnsan olmak, verilmiş (vehbi) olmaktan ziyade kazanılmış (kesbi) bir şeydir. İnsan yeryüzüne başlangıçta beşer olarak indirilmektedir. Beşer, insanın canlılık kısmını oluşturmaktadır. Beşerin insanlaşma sürecine ilk adımı, anne ya da annelik vasfına sahip biri vasıtası ile gerçekleşmektedir. Bu beşerin ilk mayalanma sürecidir. Beşerin insanlaşma sürecinde etkili olan bir diğer önemli...

SANAT

SANAT İnsanın manası aşkın ve bu dünyaya ait değildir. Latif olandan uzaklaşarak ayrılığa duçar olan insan, hüzün gömleğini giymiştir. Sanat, insanın hüznünden doğan hüsündür. Belli bir yetkinlik kazanmış, saflaşma becerisi göstermiş, ayrılığı hisseden ve gönlünde kor taşıyan insanlardan sadır olmuştur. Sanat, güzeli ve güzelliği konu eden her şey olabilmektedir. İnsanın bu...

MANEVİ YÜKSELİŞ

MANEVİ YÜKSELİŞ Her şey yaratılışla başlamaktadır. İnsan dünyaya geldiği anda kirle, günahla karşılaşmaktadır. Yaratılış yani inmek, latif olandan kesif olana gitmektir. Kesafet, yoğunluktur. Bilgelikte ve dinde kesafet yerilmektedir. Letafet ise sadeliktir. Bilim ve tekniğin hâkim olduğu süreç yani 20. ve 21. yüzyıl, latif değil kesif bir yüzyıldır. Letafetten kesafete inmek, insan...

GÜNAH VE SEVAP

GÜNAH VE SEVAP Her şey yaratılışla başlamaktadır. Yaratılış, latif olandan kesif olana gitmektir. İnsan dünyaya geldiği anda kirle, günahla karşılaşmaktadır. Âlem açıldıkça; insan tanıdıkça, bildikçe, gördükçe, eyledikçe sevgi ve kavga derinleşmekte; sevap ve günah ortaya çıkmaktadır. İnsan günah ile sevap, iyi ile kötü, ulvi ile süfli, doğru ile yanlış arasında arafta...

GÜÇ YÖNETİMİ

GÜÇ YÖNETİMİ Halife, yeryüzünde Allah’ın iradesini temsil etme sorumluluğunu taşıyan vekil ve temsilcilerdir. Tarih boyunca halifelik hem dini hem de siyasi otoritenin bir araya geldiği bir yönetim şekli yani kâinattaki her şeyden sorumlu olmak olarak anlaşılmaktadır. Hilafet, aynı zamanda gücün nasıl kullanılması gerektiğini ve yönetimde adaletin nasıl sağlanması gerektiğini ifade etmektedir. Hilafet,...

HALİFELİK

HALİFELİK Halifelik; güçle, siyasetle, devlet kurumuyla ve yönetmek ile ilgilidir. En temelde kâinatı yönetmek olarak anlaşılmaktadır. Dini metinlerde halifeliğin başka varlıklara teklif edildiği fakat insandan başkasının kabul etmediği ifade edilmektedir. İnsan doğduğu andan itibaren büyük sorumluluklar ile dünyaya gelmektedir. Kâinatta meydana gelen her durumdan insan sorumlu tutulmaktadır. Asıl hedef, Hak Teâlâ’yı...

error: Content is protected !!