YOLCULUK
Yolculuk; bir mekânla başka bir mekân arasında gerçekleşmekte olan hareket ve süreçtir. Zamanın içinde, olmak istenilen makama yönelmektir. Zamansal çizgide yürümek; bir noktadan diğerine gitmek, kendinden çıkıp tekrar kendine dönmektir. Kendini soyutlayıp yine kendinde soyutlanmaktır. Yoldan çıkıp yola girmektir.
Yolculuk anı anda yakalayıp mekânda yol kat etmektir.
Yolculukta; kaybediş, arayış ve iz sürüş en önemli merhalelerdir. İnsanın en çetrefilli imtihanı burada başlar. Çünkü yolda, insanın aslında neyi kaybettiğini fark etmesi, bilincin ilk tekamülüdür. Gerçek manada kazanmak için önce kaybetmek gerekir. Yolculuk, kaybolarak bulmak ve kaybedip bulmaktır. Zira yolcuya önce kaybettirilir, sonra araması ve iz sürmesi talep edilir.
Kaybetmeden kazanmak, kaybetmektir.
Yolculuk; belirli kademeleri geçerek, dertlerin de ötesinde bir derdin var olduğunu, bu alemin ötesinde, zaman ve mekândan ari bir hakikatin bulunduğunu, görünenin arzu edilen şey olmadığını; dünya hayatının imtihanlarla örülü olduğunu, insanın, başladığı hâl üzere tamamlaması gerektiğini ve nefsin terbiye edilerek ruhun tekâmül edeceğini ifade etmektedir.
Yolda olmak, hikâyenin içinde olmaktır. Yolculukta en önemli unsurlardan biri, yola riayet etmektir. Anı anda yakalayarak mekânda yol katetmektir. Sürekliliği bozmamak, başlangıçla bitiş çizgisi arasında hiçbir kopuşa izin vermeden bir parçadan vazgeçmeden yürümektir. İnsan, hikâyesini tamamlayıncaya dek yolda kalmalıdır.